Merhabalar,gene ben geldim ☺️
Bugünkü kitabımız tarih öncesine ışık tutmakla alakalı olsa da aslında bugünümüzü yansıtan; aile içi şiddete,kendi duvarlarımıza ve çevremize çektiğimiz setlerle alakalı olduğunu düşündüğüm bir kitap..
Öncelikle belirtmeliyim ki,yazarın kalemi akıcı ve yalın,okurken sıkılmıyorsunuz ama sanırım konuyla bağlantılı olarak bu kitap heyecansızdı ve daha çok sorgulama olarak bile değerlendirilebilir..
Silvie ailesiyle ve üniversite öğrencileriyle birlikte babanın özel merakı sayesinde demir çağı yaşamını deneyimlemek üzere bir kampa katılıyorlar ve fakındalık burda başlıyor..
Her zaman babasını haklı,kendini suçlu görmeye çalışan Silvie kamptaki diğer gençlerle tanışınca,babasının şiddetinin kötü olduğunu bilse de kendine itiraf edemiyor çünkü kendi içindeki hayalet duvarını aşamıyor ve babasının aslında sadece kendisine değil annesine de şiddet uyguladığını farkederken hem kendini, hem de babasının hatalarını saklamakla uğraşıyor..
Yazar bu kitabı yazma fikrinin Eski İskoçya İnsanlarının eşyalarının sergilendiği, "Bataklık İnsanları" sergisinde doğduğunu söylemiş ve amacının ilkel akıldan ne kadar uzaklaşıldığını sorgulatmak olduğunu belirtmiş..Bizde okurken babayla bataklık insanlarının zalimliklerinin örtüşmesinin hem de ilkel akıldan bi gıdım öteye gidemediğimizin farkına varıyoruz..herkese keyifli okumalar..
Kitap temin adresleri: